Sevgili yurtdışı zenginleri;
O biliminizle bulduğunuz süper teknolojileri niye
göndermiyonuz lan buraya?
İbnelik yapmasanıza
arkadaşım.
Her şeyi buldunuz orda, bilmiyor muyuz? Filmlerden falan
gösterip koklatmalar, ‘olsa ya lan’ dedirttirip ağzımızın suyunu akıtmalar,
‘sktret bunlar plazmayla oyalansın, hologramı vermeyelim’ ler falan.
Bi grup zengin
misiniz, nesiniz? Kim karar veriyor arkadaşım?
‘Bu şimdi çıksın. Bunu oğlan beğenmiş, bu da 2 yıl sonra çıksın piçliğine’
Böyle mi yapılıyor bu iş? Siz 10 yıl önden gidiyorsunuz, ordan burdan aklı çalışanları topluyorsunuz.
Beyin göçü hesabı, icatlarla mucitlerle keyifler kebap.
Biz ocağın tüpünü değiştirirken siz dokunmatikli ocakta
kırıyordunuz yumurtayı tabi. Biz Nokiaları kulağımıza nası tutucaz diye kasarken
siz afyonlar mayfonlar. Malın biri anlamadı aleti, beceremedi diye geç çıkmış piyasaya
bariz. Herkes ‘oo dokunmalı lan nebçim, hemen gelsin’ derken o ‘millet
beceremez lan bunu, zamanı değil şimdi’
demiştir moralinizi bozmuştur.
Olum yenileyin şu ekibinizi. O adamdan kurtulun bak. Evlat olsa sevilmez. Ayrıca turşusunu mu
kurucaksınız lan, verin işte, bi tur da biz binelim ne var?
Kanser olayını da kabul etmediniz zaten. Biliyoruz olum
işte, bulundu kanserin çaresi. Hatta hapı falan çıkabilirmiş direk istesek. Hayır
siz vermediniz, götünü yırttı türk bilimcisi de buldu ona da çıkarttırmadınız,
adamların diplomalarını falan yok ediyosunuz, bi planlar, bişeyler. Birileri ölümsüzlük de bulundu falan diye sıkıyor bir
yandan. 2045’e kadar geliştirilip 12bin zengine satılıcakmış. Ulan kasıcam
giricem 12bin kişiye, sırf sizi utandırmak için lan. O haberi de saklıyorum zaten, tutucam suratına suratına. Açıcam kolumu
hadi bas ölümsüzlüğü bakalım.
İşiniz gücünüz gaza getirmek, ‘zamanı gelince alıcısı olsun
abi’ numaraları bunlar, her şeyin de farkındayım.
Yapacaksanız çabuk yapın bari gençliğimiz geçiyor. Gerçi ben antik çözümlerle falan zaten ölmüyorum daha 300-500
yıl daha giderim. Size mi kaldım sandınız. Hahay. Yok öyle bişey. Darlamalarım bitmedi daha. Adama zaman
diliminden fırlarım.
Hem insan kardeşinden esirger mi lan? Aynı gezegenin evladı
değil miyiz? Dedelerimiz beraber mamut avına
çıktı, azcık hatır kıymet bilin nankörler.
İlk klonlanan koyunu radyoda duyduğumda 2’ye gidiyordum daha.
Bende ki bekleyişi, heyecanı düşün. Uyuyamadım bi hafta. ‘allaaaah geliyorlar,
kimbilir neler olucak artık’. Bi bok olduğu yok. Geldim 25 yaşına. Ne bi
heyecan ne bişey. Uçan arabalar dolanacaktı kapımda. Hayır, biraz veriyonuz teknolojiyi, biraz çekiyonuz. Geliştik mi, gelişmedik mi belli değil. Ayfonumuz var ama kettle gayet yavaş. Elektrikli ocak var ama duş suyu ya çok soğuk ya çok sıcak.
Tam verin şunları, tam icat edin.
Bak, alttan ısıtmalı bilardo masasını verdiniz mis gibi, semih
saygınerimiz var. Fena mı?
Olacak demek ki, olsa olacak.
Gerçi biz de oturuyoruz aga, genişiz. Misal o atari
salonlarında bi alet vardı hani. Vuruyosun böle yayvan beyaz diske, karşı
tarafın kalesine sokuyosun, mıknatıslı masada oynanıyo falan. O masada böyle
avcunu değdirmeden gezdirirdin, ordan hava çıkardı. Bi hoştu, bi kuul masaydı.
Ama işte harcandı gitti. Zamanının en teknolojik aletiydi lan o. Ne buluşlar
çıkardı ondan. Ama yok işte, taka tuka oynaya oynaya, çoluk çocuğun elinde
ziyan oldu canım sistem. Bi lira bi lira harcadık güzelim bilimi.
Ama ben biliyodum bunların hinlikler peşinde olduğunu.
Lisede anladım. O zamanlar bi
kehanetim vardı, uydurmuştum ama yiyordu. ‘yakında Nokia aynalı telefon yapacakmış,
tıklıycakmışız ayna çıkıcakmış’ diye. Her yerde kitlelerin ne istediğini fısır
fısır yayıyordum ortalığa. Bunu duyan apple hemen ön tarafa da bi kamera koydu
işte. Sonra da 10 yıl bekledi ki böyle herkes ceylana ‘hani nerde enayi’ desin,
inandırıcılık süresi geçsin falan.Herkes dediğimi unuttuğu anda çıkardı piyasaya puşt.
Ama mantığı kaptım, takipteyim. Evleri, duvarları gaste kağıtlarıylan kapladım,
kırmızı kalemle planınızı çözüyorum. Haberler internetler, bilimli post gördüm mü feysbukta
hemen inceliyorum falan. Bir potansiyel olduğu
an, fırk diye atıcam ortaya lafı. ‘şunu buldular ya hani, ondan da bunu
yapmaları lazım, bilimci dediğin yapar’ falan, böyle ufaktan ezerek. Dedikodularım
sayesinde insanlar o teknolojiyi istemeye başlayacak. Arz talep meselesi arkadaşım.
İsteyen varsa çabuk çabuk çıkarmak zorunda kalacaksınız o teknoları meknoları.
Planınızı içten çökertiyorum işte.
Bu hadron çarpıştıran alet mesela, tanrı parçacığı.
Maddenin kütlesinin açıklanması falan.
Şuan ona yoğunlaşmış durumdayım.
Çünkü ilk bilgisayarı düşün, bir oda kadardı, ayı gibi. Bu alet de öyle.
İlk bilgisayar adam gibi bişey yapamıyordu ama çipten falan sonra aldı yürüdü.
Avuç içine sığdı, küçüldükçe becerileri arttı hatta, gayet bireysel oldu, twitli
mivitli sosyal bir tavır aldı.
Bu alet de şuan parçacık çarpıştırıyor, kasış bişey ama o
aletin de avuca sığacak küçüklüğe geldiğini düşün. Bugün atomların kütleleriyle
oynaşıyor, yarın atomları görünmez mi yapacak, havadan atom mu yaratacak napacak? Belki o aletle herkes kendi mobilyasını yapacak
evine, ihtiyaç denen şey ortadan kalkacak. Belki atomları sıkıştırmayı becerecek
alet ve biz arabalarımızı katlayıp cebimize koyucaz. Bugün saçmalık dersin, ama yarın o aletin
çılgın becerileri telefonumuzda bir tuş kadar uzak olacak sadece. Eğer o alet
hava atomuylan oynayıp böyle yalancı gerçeklikler yapabilirse mesela, beni
Breaking Bad dizisine koysun bi bölüm. Takılayım biraz. Gus’ı uyarırım ‘bak
bunlar sana yamuk yapacak’ derim. Atomla
oynaşıyorsak yapacak bi dünya şey çıkar.
O yüzden bu laflar yayılsın.
Uçan araba, portal istiyoruz falan. Yurtdışı da ayağını
denk alsın. Ağlamayana meme yok demek ki. Zenginlerin keyfine kaldıysak ohoo.
Orda burda ilginç bir gelişmeye rastlarsanız hemen sıkın bi
teknoloji, laf yürüsün. Baskı olsun, yapılsın. Kulaktan kulağa’nın gücünü
hafife almayın. Şu teknolojileri adam gibi halka indirelim, bak 20 yıla çağ
atlarız valla yalan yok.
Sonra gelsin kendini süpüren halılar, bireysel kanat
ekipmanı, bitmeyen tuvalet kağıdı. Kim bilir eğer şanslıysak, kendi kendini
dışarı çıkaran çöp poşedi.
Her şey bizim için çünkü.
‘Teknoloji hakkımız, rahat etsin halkımız.
Vermezseniz aleti, görürsünüz laneti.
Uğraşır durursun, kafanı taşlara vurursun.
Kafan yarılır ikiye, maninin geldik sonuna.
Vereceksen ver şunu, canına yandımın gavuru’
NOT: Bütün bunlar
işe yaramazsa, uzayla bağlantıya geçiyorum söz. ‘Piramitleri yapmayı bildiniz, mısırlıyı sevdiğin gibi bizi
de sev uzaylı’ derim.
Beni kırmazlar,
gerilmeyin.
İllüminatide tanıdığım var.
uuuf yürü beee diyesim geldi bu yazıya bitmesin istedim müthiş olmuuş :)) baskı yı da yaparım teknolojimi de kaparım diyorum aşka geldim valla:))
YanıtlaSilha benim okuruma ya. işte bu. baskılarla alıcaz aşağı yurtdışını. seviyorum seni heyecanlı okur ^^
Sildubaide kiloyla cep telefonu satıyolarmış
YanıtlaSilla aynı mesaj 3 kere geldi :D
Silama mantık bu sistem bu. kiloyla portal alana kadar savaşımız sürecek !
tl dr :)
YanıtlaSilysr bis :)
Silyazıyı tam bir ay geç okudum la yuh bana..
YanıtlaSilama dibine kadar katılıyorum tüm yazdıklarına.. filmlerde filan gösterip gösterip elletmiyorlar :)
geçenlerde eğilip bükülebilen bir ekranla ilgili haber görmüştüm mesela, daha yüzlerce evde tüplü televizyon var arkadaş.. nasıl olacak bu iş adam daha lcd almamış kıvrılan ekranı çıkarsalar da almaz ki bu beyinsiz.. "bu bizi beş sene daha idare eder" diye düşünür.. " aynı işe yaramıyor mu.. yenisine niye para vereyim ki" düşünür..
hayır bişey değil ironman deki gibi bilgisayarlar kullanamadan ölüp gideceğiz ona üzülüyorum lan..
neyse çok yazdım, illüminatili arkadaşa selamlar saygılar.. :)
oynamasınlar arkadaş bizle.
Silironman deki herşeyin teknolojisi var mesela bence şuan, he bi ironman olup kullanmasını becerir mi yurdum insanım onu bilemem, şahsen başı götü dağıtma ihtimalimiz de var.
ama olsun.
ayrıca iliminat kankanın da selamı var, alnından öpüyomuş.
:)