Bu aralar Türk milletinde bir embesillik var yine. Yılbaşı
kutlansın mı, kutlanmasın mı? Kafayı yediler. Blogların birinde demiş ki; ‘Hıristiyan, İsa’nın doğuşunu
kutluyor, biz de özentiyiz, kutluyoruz, ne kadar salağız. Canımız eğlence
çekiyor diye gâvurun bayramını mı kutlayacağız?’
‘Yahuuu’ diye şöyle güzel bir iç çektim önce. Anlattım. Pek
anlaşıldığımı sanmıyorum. Zira ben çok
net ve bilimseldim, onlarda ise şalter kapalıydı.
Bi kere arkadaşım, yılbaşı başka şey noel başka. Bunu bi ayıralım.
Hıristiyan olmadığımız için değil, yılbaşı kutlamaya bahane aradığımız için de değil,
gerçekten İKİ AYRI kavram oldukları için.
Yılbaşı, İsa’nın doğuşu değildir. Noel’dir o. 24 Aralık
tarihinde başlar, İsa’nın doğum günü de zaten ‘1ocak’ değil. Her boku yanlış
öğrenmişiniz, bi de oraya buraya yazarsınız utanmadan. ‘o İsö’nün doğumgönü
amağ!!’ Değil işte cahil adam, değil. Hayır, bundaki özgüven aynştayn da yoktu
yeminle. 24 Aralıkta doğmuş bu İsa emmi. Bunlar da takibindeki bir haftayı
kutluyor işte. Doğuşunu anlatan skeçler falan yaparlar, ayin mayin okurlar.
Dinlerince takılırlar. O haftanın sonunda yeni yılın ilk günü yaşanacak diye, cin
fikir Hıristiyan milleti o günü de haftanın kıçına eklerler ve bu İKİ AYRI
olayı beraber kutlarlar.
Nitekim yılbaşı kutlamalarının babası, İsa falan dinlemez.
Hatta ‘sen yokken biz vardık’ edasıyla salınır İsa’ya da sümüğünü atmaz. Çünkü
yeni yılın gelişi, kışın gelişi, astronomik değişimler binlerce yıl öncesinden
beri zaten davul zurna ile kutlanır.
Eskiler ona ‘kış bayramı’ derler. Adamlar binlerce
yıl önce; her krallık kendi anlayışınca, bu dönemi kutlamış. Eğlenceler
düzenleyip ateş etrafında dönüp, içip eğlenmişler. Herkes kendi ritüeline göre keyiflenmiş o
dönemde. Ay takvimi (353)- Güneş
takvimi (365) arasındaki 12 günlük aralığı kapatarak, iki takvimi aynı hizaya getirmekmiş
amaç. Avrupa’nın nice kavimleri bunu, hiç öyle din min demeden yapmışlar. Zaten
o aralarda tek tanrılı din bile yok. Mevsim değişimini uğurluyo adamlar, sizin
gibi her işlerine fitne sokuşturmuyorlar. Masumiyet var.
Gel mesela Türklere
bakalım. Türkler bu çam ağacı geleneğini getiren millet zaten. Şimdi gevşek gevşek 'yok yea' falan diycek bazısı, onların kafasına kafasına tarihin tozlu sayfalarıyla vurmak geliyo içimden. bilmezsin, dayanaksız atarsın, kanıtla gelene saygı duymazsın, uyuzum sizin gibisine ben.
Neyse, ben öğrenme sevdalıları için devam ediyorum. Türklerden
geçmiş çam ağacı süslemek. Adamların inancının ahanda göbeğinde hayat ağacı
diye bişey var, tepesinde tanrılar, günü ve geceyi düzenliyorlar. Ve tam 22 Aralık
günü, günler tekrar uzamaya başlıyor. Mitolojik olarak gün geceyi yeniyor.
Adamlar da bu doğa olayını kutlamaya karar vermiş, kutlamış mesela. Bir akçam
varmış o bölgede yetişen, Orta Asya'da sadece, başka yerde yetişmiyor. Onu evlerine, meydan yerine getirir,
altına tanrıya teşekkür için o yılın mahsullerini hediye olarak koyarlarmış. Bildiğin
domates biber işte. Dallarına da bir dahaki yıldan beklediklerini dileyerek
kurdele, mendil falan bağlarlarmış. Danslar, eğlenceler gırla. Kilimler, halılar bu kutlamanın motifleriyle dolu.
E şimdi böyle bir
bilgi var elinde, daha sen neyi tartışıyorsun ki! Yılbaşında yapıyolar diye
kızdığın ağaç da senin, dalındaki süsler de senin dilek mendillerin, noel babaya yazılan mektuplar senin yeni yılda
gök tanrından dilediklerin, altındaki hediyeler de senin domatesin patatesin,
tanrıya hediyelerin. Yani adamların yaptığı ne varsa senden görmüşler zaten. Almışlar
senin âdetini, yanına İsa doğdu diye eklemişler; sen günlerin uzamaya ilk
başlamasını kutlarken, o gelmiş 'İsa da bizim güneşimiz sayılır, biz onun yükselişini
kutlıycaz. Sizin ritüeliniz de artık bizim olcak' demiş. Baskın toplum oldukları
için yayılmış. Sen de bunu yemişsin. Bu kadar. Şimdi mal gibi yılbaşı geleneği
diye bişey olmaz, çam ağacı gavur adeti falan dersin.
Bihabersin işte kabul et, ‘ama İsa’nın
doğum gönü dediler’ Hayır efendim. O başka, bu başka. Siz bizden gördünüz
hepsini diyeceksin. Sana ne İsa’dan! Sen kendi geleneğini bil önce, uygula, uygulama ama bil. 'Iyy çam ağacının altına hediye, ne kadar banal’ O zaman
senin ataların banal şekerim. Gidip Büyük Ada’da dallara mendil bağlamayı
biliyosun, hıdrellez de ateşten atlamayı biliyosun, telli babaya gidip tellere
okuyup koca istemeyi biliyosun, bin tane yatırdan haberin var, bundan haberin
yok. Olacak arkadaşım.
Kutlarsın,
kutlamazsın, Müslümansın, Hıristiyansın fark etmez. İnsansın ve senin
takviminde de 31 Aralık gecesi bir yıl bitip yenisi geliyor. Yeni umutlar,
güzel dilekler, mevsim değişiyor hadi bakalım diyeceksin. Biraz şu doğayla
ilginiz olsun ya. Bir sevginiz olsun. Onu sallamaz, bunu umursamaz, öbürünü
duymuş biyerden ‘aman aman gavur icadı’ Amma dönek milletmişsiniz he. Ulan
yıllarca atalarınız o çam ağacına ne anlamlar yükledi kim bilir. Başında ağladı
sevindi lan hayvan herifler. Tamam, sen o kadar manalı bulmayabilirsin ama en
azından bi saygın olsun; yeni yıl şerefine bi kadeh kaldırıver, olmadı bi güzel
yemek ye, olmadı bi banyo yap. Ak pak ol. Bi düzgün gir yeni yıla arkadaşım.
Noel
Hıristiyanlığın, oruç Müslümanların, unsuz dönemi Musevilerin, çiçek bayramı Budistin
olabilir. Ama yılbaşı hepimizindir. Adamlar binlerce yıl kutlamış lan az mı? Bi de
mesela düşman kavimde, aynı kutlama yapılıyomuş diye bi anda ‘siktret ya başka
şeyaparız’ dememişler. Bağlılık var adamda, dürüstlük mertlik var, döneklik
yok. Çok merak ediyorum acaba gâvur milleti ‘Noel’de hurma yemeğe bayılırız’
deseydi, hurmamızı bir anda bırakacakmıydık? Cevaptan hiç emin
olamıyorum ve işte bu tartışmayı dinlemeyi çok isterdim ben.
He bir de ‘bu
kapitalist düzenin parçası, hep bize para harcatmak için’ diyen var. Noel
babalar, taş gibi Noel kızlar, hediyeler, gezmek tozmak. Bir miktar doğru tabi.
Ama harcama sen de, evinde sevin yani düşman olma yılbaşına. Tercih etmiyor
görünüyor, kendince tribi var ama içi kıpır kıpır biliyorum, 3..2..1.. derken
havaya zıplayıp ‘mutluluk ulaağn’ dememek için zor tutuyor, sıkıyor
kendini. Sıkma kardeş! Yapma bunu. Geleneğin bu senin, sevin yeni yıla, tut bi
dilek nolucak, olur belki fena mı?
Zaten hala belli değil napıcağım yılbaşında, yine açıkta
kaldım. Dışarı çıksan çekilmez yılbaşı
kalabalığı, birilerine yamanıcam son anda. E size de o kadar konuştum; Noel’i
yılbaşının ingilizcesi sanmayın artık, nolur bak.
Sizlere yılbaşı hediyem şu video;
‘Videoda yılbaşı geleneğinin Türklerde nasıl
yapıldığını anlatmış. Mis gibi net bilgidir. Dr. Muazzez İlmiye Çığ bizzat anlatmıştır. 1914
doğumlu yani 97 yaşındadır. Doğumu Bursa/Osmanlı Devleti olarak geçer. Bu
kadın; Dünya' da Sümerologlar arasında sözü geçen nadir kişilerdendir ve
Türkiye’nin ilk sümeroloğudur. Türkiye’de
tarih konusunda bulabileceğimiz en güvenilir kaynak bu kadının kendisidir. Buyurunuz.
Herkese süpersonik
bir yeni yıl dilerim;
sakin ol şampiyon:) (haklısın tabi:)
YanıtlaSilvideo için teşekkürler,sevenler adına harika bir paylaşım olmuş
gerdiler beni
YanıtlaSil:D
ellerine sağlık. ilk paragtrafı okurken ben bile oturduğum yerde sinirlendim lan!
YanıtlaSilBu muhabbet beni de sıkıyor. Hala anlamıyorlar bizim yeni bir yıla girişi kutladığımızı... İlla muhalefet olacaklar ya. Seviyorum diyorum ben böyleleine; yeni bir yıla girecek olmamız beni heyecanlandırıyor, evde yapay Çam ağacını süslemek o renkli süsleri görmek mutlu ediyorrrr :)))
YanıtlaSilHay ağzınızı öpeyim yahu!! Takmışlar kafaya noel baba varmış her tarafta da, türk milleti özentiymiş de. Okudukça sinir oldum. Gerizekalı demek geliyor içimden. Yeni bir yılı karşılıyorum ve mutlu karşılamak istiyorum arkadaşım. Ne var bunda. Benim ne alakam var Hz. İsa ile, krismısla. Kendi kafalarına göre herşeyi din'e dayandırıp herkesi dinsiz ilan eder bunlar!
YanıtlaSilfazlasıyla sinir bozucu gerçekten.
YanıtlaSilayrıca fırat; şu blog aleminde ilk defa yorumlar kısmından kavga ettim onları yazan kızla, çok garipti
Sözlerinize sonuna kadar katılıyorum :) herkese bunu izah etmekten yoruldum artık. Biriyle daha tartışırsam direk sizin yazınızı okutucam..
YanıtlaSilçıktı alıp, zarflara koyup kapılarından atalım :)
YanıtlaSilhaklisin evet..
YanıtlaSilözentiyle bi alakasi yok..
yilbasi kutlaniyo iste daha ne
de özentiden bahsediyolar
Efendim bizim dinimizde yok böyle şeyler lütfen ama..
YanıtlaSilşaka şaka din ile ne alakası var, amaç eğlenmek ve yeni umutlar, yeni hayeller, yeni yıl işte daha ne olsun.. Gereksiz muhalifler her zamanki gibi iş başında, sadece onlar yokmuş gibi davranın :)
butun yazıyı okuyamadım ama çok güzel bir konuya değinmişsin.İsa emmı demek 24 aralıkda dogmus :D
YanıtlaSilYanındayım dost ;)
YanıtlaSil